27 Temmuz 2017 Perşembe

Dilediğimiz zaman makine dişlilerinden, saat çarklarından, kendi balçığında çırpınıp duran insan uğultularından kaçabilir, kuruyan büzüşen yaprakları ezer gibi, şehrin gürültüsünü ezebiliriz çıplak ayaklarımızla. Üstelik bunu insan eli, insan nefesi değmiş bütün yapıtlardan başka, çok katıksız, çok kendine has bir şeyle yapabiliriz: müzikle!