31 Temmuz 2019 Çarşamba

Nasıl oluyor da birilerini hemen her koşulda hafife alabiliyorsunuz? Başlı başına birini, söyleyeceğiniz en mühim söz karşılığında aptalca bile olsa diyecek bir kelimesi olan, henüz denememiş, henüz gerçekten hiç düşmemiş olsa bile günün birinde çok kötü en az sizin kadar kötü ya da belki kimsenin hayal edemeyeceği kadar kötü incinebilecek bir insan ruhunu, tüm bu ihtimalleri göz ardı edebilecek derecede kalbinizi karartarak, nasıl ama nasıl hafife alabiliyorsunuz? İnsan size nasıl hafif eşya hükmünde görünebiliyor?

22 Temmuz 2019 Pazartesi


“Her toplumda, tiyatrolarda ve toplantılarda, kamusal anıtlarmış gibi parmakla gösterilen birkaç ‘resmi güzel’ vardır. Oysa, erkeklerin kişisel aşk ateşleri bunlara pek yönelmez. Bu tür güzellik öylesine kesin bir şekilde estetiktir ki kadını bir sanat nesnesine dönüştürür, onu yalıtarak belirli bir uzaklığa yerleştirir. O kadın beğenilir – uzaklığı düşündüren bir duygudur bu – ama sevilmez. Aşkın öncü gücü olma görevini üstlenen yakınlaşma arzusu, salt bu beğenmenin getirdiği uzaklık nedeniyle imkânsızlaşmış olur. ‘Resmi güzeller’, kişinin sadece bir anlığına ve belirli bir uzaklıktan baktığı ilgi çekici şeyler, kamusal anıtlardır. Kişi onların karşısında kendisini bir turist gibi hisseder, fakat bir âşık gibi değil.”

José Ortega y Gasset, Sevgi Üstüne (1957)