İyiyi tayin edilebileceğini hatta onu tekelinde bulundurabileceğini sananlar, aklanmışları, tövbekarları, manzarayı biraz lekeli bir cepheden görenleri, kötülüğe yenilmiş olsalar bile yeniden kendi saffetini sürdürmeye yönelenleri iyiden saymazlar. Öte yandan yutup sindiremedikleri, yok sayamadıkları için de huzursuzdurlar. ("İyi, bir bakıma rahatsız edicidir.")
Çağının buhranıyla ya da kötülüğün yarattığı dehşetle sinip silikleşecek, inisiyatif alamayacak derecede güçten düşecek kişi için en büyük felaket susması/susturulması değil dilini değiştirmesi olurdu herhalde. İyilikle muamele etmeyi tercih eden aynı zamanda gülünç düşmeyi göze almış demektir. Gülünçlük, tercih ettiği dilin (iyiliğin) değişmezliğinden (mutlak oluşundan) kaynaklanır. Kararlılıkla çevrilen öteki yanak, hiçliğin şiddetine karşı dikilip duran müşfik bir direnç.
Gülünç düşmek, aciz görünmek pahasına onu kendi saffetini sürdürmekte gayretli kılacak şey tam da bu dildeki ısrarı olacak.
Çağının buhranıyla ya da kötülüğün yarattığı dehşetle sinip silikleşecek, inisiyatif alamayacak derecede güçten düşecek kişi için en büyük felaket susması/susturulması değil dilini değiştirmesi olurdu herhalde. İyilikle muamele etmeyi tercih eden aynı zamanda gülünç düşmeyi göze almış demektir. Gülünçlük, tercih ettiği dilin (iyiliğin) değişmezliğinden (mutlak oluşundan) kaynaklanır. Kararlılıkla çevrilen öteki yanak, hiçliğin şiddetine karşı dikilip duran müşfik bir direnç.
Gülünç düşmek, aciz görünmek pahasına onu kendi saffetini sürdürmekte gayretli kılacak şey tam da bu dildeki ısrarı olacak.
Ingrid Bergman, Dr. Jekyll and Mr. Hyde (Directed by Victor Fleming 1941)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder