23 Temmuz 2018 Pazartesi

Karanlık ve geri dönülmesi imkansız her an, yaşamın eşiklerinde yeniden belirir. Tıpkı bir rüyadan sıçrayarak uyananların gözlerinde dönüp duran küçük koyu lekeler gibi. Belirir ve ansızın kaybolur. İnsan asıl muammanın Tanrı olduğunu iddia eder durur. Halbuki o insanda ve eşyada apaçık... Görebilen her göz için görünmeye hazır. Bense daima insanın büyük bir muamma olduğuna inandım ve buna inanmaya devam ediyorum. Onu çözmeye her yaklaştığımda yine kendime varıyorum. Kimin karanlığı daha eskiyse ona koşmak, bilmediğim her dille baştan çıkmak, reçinelerin, yosunların, kabukların, süsenlerin, kanın ve terin rayihasını sevmek, çok sevmek, çok düşünmek... Teskin olmanın sayısız yolunu tadıp olamamak ve bu büyük muammanın içinde yitmemek için yazmak... Elimden gelen bu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder