Ne diye dalgınlıkla yürüyüp geçmemiştim önünden. Niye gözlerim görecek onca insan arasından hiç tereddütsüz onu seçmişti. Durmadan yılmadan devinen kalabalık arasında o niçin, niçin, niçin bir cümlenin sonuna gelmiş gibi ansızın durmuştu, yüzü bana dönük, öylece... Her şey bir anda oluverdi diyelim, bir bakış ötekini buldu ve tatlı-sıcak-turuncu bir kıvılcımla karşıladı. Diyelim ki, çok daha derinlerde ılık bir nehir yatağını buldu. Usul usul yürüyüp şu herkesin bildiği düzlüğe döküldü. Yayıldıkça yayıldı, kendini doğurdu. Daha söylenmeden anlaşıldı birçok şey, temassız hissedildi. Yani olacak oldu ve iki insan bir bakışla uzaktan uzağa uzlaştı diyelim. Niçin yetmedi bu kadarı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder