14 Mayıs 2020 Perşembe
Safran ülkesinin akşam ışığı,
Kırlarda güller usulca koşar.
Söylesene sevgilim, bana o şarkıyı,
Hani şu, Hayyam söyler coşardı
Kırlarda güller usulca koşar
Ayışığıyla aydınlanmış Şiraz,
Kelebek sürüsü dönüyor yıldızların,
Şu Acemler yüreğimi üzüyor biraz.
Güzelliğini peçeleyip kadınların, kızların
Ayışığıyla aydınlanmış Şiraz
Yoksa sıcaktan mı donmuşlar,
Örtüyorlar bakır teni?
Yoksa, daha da sevgi mi ummuşlar?
İstemiyorlar yakmak yüzlerini
Örtüyorlar bakır teni?
Peçeyle dostluk etme sevgilim,
Belle öğüdümü, hiç unutma,
Bir göz açıp kapamaktır zaten dirim
Az verilmiş ermek mutluluğuna
Belle öğüdümü, hiç unutma.
En umarsız alımsızlığı da yazgıda
Kendi iç güzelliği aydınlatır.
Bu yüzden güzel yanakları da
Dünyaya yasaklamak günahtır,
Bunu veren madem ki doğa anadır.
Kırlarda güller usulca koşar,
Yüreğimde düşüdür başka ülkenin
Bir şarkı söyleyeyim sana sevgilim,
Hani, hiç söylemedi yaşarken Hayyam
Kırlarda güller usulca koşar.
- Sergey Yesenin
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
çevrilirken şiir, kelimeler koku ve ta(d)larını kaybediyor.kelimenin kendi ana rahminde bulduğu sukuneti başka bir yerde bulamadığını gösterir bu. yüzünü tırmalarken her kelime kendi anlamını çığlık çığlığa doğurur. bir süre sonra anlam kelimeden azade soytarıca ve hoyratça yapışır belleğimize.dudakta ve yanakta yol bulduğunda şiir olur. her kelime kendi dilinde havaridir.baştan ayağa tutkudur.hiç bir din başka bir dinin mensubiyetine sıcak bakmaz. her şiir mabettir. çeviri din değiştirmek gibi bir şeydir nazım için. başka bir dinin mabedinde tapınmaktır şiirdeki kelime için çeviri. bırak her kelime kendi mabedinde tapınsın anlamına...
YanıtlaSil